Süt İneklerinin Beslenmesi

Kuru madde

Kuru madde yem içeriğinde bulunan suyun tamamı alındığında geri kalan kısmı ifade eder. Kuru madde içinde ise, enerji, protein, lif, vitamin ve mineraller yer alır.

Kuru madde ölçümü için; önce yem örnekleri tartılır. 100°C'de kurutulma işleminden sonra tekrar tartılır. 2 tartı işleminin farkı ile kuru madde miktarı kg. cinsinden elde edilir. Kuru madde oranı yemin yüzdesi olarak ifade edilir.

Bir yem ile ilgili olarak KM (kuru madde) oranı ifadesi kullanıldığında, o yem içinde yer alan kuru madde miktarının yüzde değeri verilmektedir.

Örneğin:

KM %'si 90 olarak ölçülen buğday için, 1 kg.yem ağırlığı ile elde edilen KM ağırlığı 900 gr.dır.

KM %'si 30 olarak ölçülen mısır silajı için, 1 kg.yem ağırlığı ile elde edilen KM ağırlığı 300 gr.dır.

Yukarıdaki çizelgede buğday ve mısır silajının yem olarak ağırlığı sırasıyla 5 kg. ve 10 kg. olmasına karşılık, buğday KM ağırlığı 4,5 kg., mısır silajı KM ağırlığı ise 3 kg.dır. Bu durumda, buğdayın KM oranı mısır silajına göre oldukça yüksektir. Dikkate alınması gereken, yemin ağırlığı değil, KM ağırlığıdır.

Bir ineğin tükettiği kuru madde miktarını, aldığı toplam yem miktarından hesaplayarak, kilogram olarak belirlemek çok önemlidir.

İneklerin beslenmesinde, verilen yem miktarı yem ağırlığı veya KM ağırlığı olmak üzere 2 farklı şekilde hesaplanır. Ancak, her 2 yöntemde de KM ağırlığı üzerinden hesaplama ve değerlendirme yapılmalıdır.

Hayvan beslemede, hayvanın alması gereken kuru madde miktarının hesaplanması, hayvanın sağlıklı bir yaşam sürdürmesi ve verimi için gerekli besin miktarını belirlediğinden, en önemli unsurdur.

Rasyon hesaplamada, gerçek ve doğru bir şekilde hesaplanan kuru madde alımı ihtiyaç duyulan yem miktarından daha az veya fazla yem kullanımını engeller ve yemlerin daha verimli kullanılmasını sağlar.

Yetersiz besleme, hayvanın verimini ve sağlığını olumsuz yönde etkiler. Aşırı besleme ise yem maliyetlerini artırır. Çok yüksek miktarda besin zehirleyici olabilir veya hayvanın sağlığı konusunda olumsuz sonuçlara yol açabilir.

Kuru madde alımı

Kuru madde alımı, hayvan sağlığı ve verimi için gerekli besin miktarının alt yapısını oluşturduğundan, beslenmede çok önemli bir yer tutmaktadır. Doğru bir şekilde tahmin edilen DMI, düşük veya aşırı beslenmenin engellenmesini ve besinlerin etkin olarak kullanılmasını sağlayan yem oranlarının ayarlanması için oldukça önemlidir. Beslenmenin yetersiz olması verimi düşürmekte, hayvanı olumsuz yönde etkilemektedir. Aşırı besleme ise yem maliyetlerini artırmakta, sindirim yoluyla atılan fazla besinlerin çevreyi kirletmesine neden olmaktadır. Oldukça yüksek miktarda yapılan besleme ise zehirlemeye ve sağlık sorunlarına yol açmaktadır (NRC-2001).

Kuru madde alımını (DMI) etkileyen faktörler

Sindirilebilirliği düşük olan yemler işkembeden uzun sürede atıldığından ve sindirim sistemi boyunca daha yavaş hareket ettiğinden, kuru madde alımını (DMI) sınırlamaktadır. Bu durumda, işkembe (Rumen) , börkenek (Reticulum) ve şirden (Abomasum) genişleyip, yemler bu organların dış duvarlarında reseptörleri uyardığından, kuru madde alım miktarı olumsuz olarak etkilenir. Sindirimi düşük olan yemler kullanıldığında, sindirim sisteminde doluluğu oluşturan en önemli etkenin Nötral Deterjan Lif (NDF) oranı olduğu dikkate alınmaktadır (Allen, 1996; Mertens, 1994).

Diğer bir teoriye göre; her hayvanın azami bir üretim kapasitesi ve aldığı besinleri üretim gereksinimleri için kullanılabileceği azami bir oran vardır. Vücutta besinlerin, öncelikle protein ve enerji, emilimi ihtiyacı aştığında veya emilimi yapılan besinlerin oranı uygun olmadığında, ortaya çıkan olumsuz metabolik geri dönüşüm kuru madde alım miktarını olumsuz olarak etkilemektedir (Illius ve Jessop, 1996).

Sağılan ineklerde, süt verimi (enerji sarfı) genellikle doğumdan sonra 4-8 haftalar arasında zirveye çıkmakta, doğumdan sonra 10-14 haftalar arasına kadar ise kuru madde alımı (enerji alımı) düşük seyretmektedir. İnekler artan enerji ihtiyaçlarını karşılamak için yem tükettiğinden, yem alımı süt verim artışıyla birlikte artmaktadır (NRC-1989).

Sağılan ineklerin kuru madde alımı 5-20°C dışında kalan sıcaklıklardan etkilenmektedir. 20°C'nin üzerindeki sıcaklıklarda, sıcaklık stresinden dolayı ineklerin kuru madde alımı azalmaktadır (Eastridge ve diğerleri, 1998; Holter ve diğerleri, 1997).

İlk defa gebe kalan ve ikiden fazla gebelik geçirmiş ineklerin 48 haftalık laktasyon dönemine ait, kuru madde alımı, %4 yağ oranına sahip süt verimini ve vücut ağırlık değişimlerini gösteren değerlere ait eğriler aşağıdaki tablolarda yer almaktadır:

Nem içeriği yüksek olan yemler ineklerin kuru madde alımını olumsuz yönde etkilemektedir (Chase, 1979).

Sağılan ineklerde, yemlerin NDF oranı %25'i geçtikten sonra, NDF oranındaki artış kuru madde alımında azalmaya neden olmaktadır (Allen, 2000). Ayrıca, yem boyutu, sindirilebilirliği ve işkembeden geçiş oranına bağlı olarakta değişebilen NDF etkinliği de kuru madde alımını etkilemektedir.

Kuru madde alımının hesaplanması, özellikle kaba yemden gelen besinsel NDF dikkate alınarak değerlendirme yapıldığında, daha sağlıklı sonuçlar vermektedir (Rayburn ve Fox, 1993). Ancak, %25-42 NDF oranında kuru madde içeren yüksek enerjili yemlerle beslenen sağmal ineklerin kuru madde alımını hesaplamada, kuru madde alımında %1'den daha az değişim görülmektedir(Roseler ve diğerleri, 1997a).

Kaba yemin konsantre yeme oranı sağılan ineklerde kuru madde alımını etkilemektedir. Genel bir ifade ile, beslemede konsantre yem oranını toplam kuru maddenin %60'ına kadar çıkarmak kuru madde alımını artırmaktadır.

Kuru madde alımını (DMI) etkileyen inek davranışları

İnekleri besin ihtiyaçlarına göre gruplandırma, grupta yer alan ineklerin kuru madde alımındaki değişimleri azaltır.

İlk kez doğum yapan olan inekler ile birden fazla doğum yapmış inekler laktasyon döneminde kuru madde alımı açısından farklı bir seyir izler. İlk kez doğum yapan inekler kuru madde alımında diğer inekler gibi erkenden zirveye ulaşmazlar, ancak zirveye ulaştıktan sonra diğer ineklere göre daha istikrarlı bir seyir izlerler. Bu nedenle, ilk kez doğum yapan ineklerle diğer inekler kuru madde alımındaki ve sosyal farklılıkları nedeniyle ayrı ayrı gruplandırılmalıdır. İlk kez doğum yapan inekler genellikle daha çekingen olup sürü içinde daha düşük bir sosyal seviyeye sahiptir. Ancak, sürüye yeni inekler katıldıkça ve yaşlı inekler sürüden ayrıldıkça sosyal dereceleri yükselmektedir (Wierenga, 1990).

İlk laktasyondaki inekler diğer ineklerden ayrı olarak gruplandırıldığında, 305 günlük laktasyon süresinde süt verimleri 725 kg.artmaktadır (Phelps ve Drew, 1992).

Hayvanların sahip oldukları sosyal üstünlükleri yemliklerdeki davranışlarını etkiler. Genellikle yaşlı ve daha büyük olan sosyal üstünlüğe sahip inekler, yem alanının kısıtlı olduğu vb. durumlarda, yeme faaliyeti için, düşük sosyal üstünlüğe sahip ineklerden, daha fazla zaman ayırma eğilimindedir (Albright, 1993). Sosyal olarak üstün hayvanlar, en yüksek verime sahip olmasalar bile, daha fazla yem tüketme eğilimindedir (Polan ve Friend, 1974). Yem için bir rekabet söz konusu olduğunda rekabetin olmadığı ve yemin bol olduğu durumlara göre, inekler daha kısa zamanda biraz daha fazla yemi tüketmektedir (Olofsson, 1999).

Başı öne eğik olarak yem tüketen inekler başı yatay olarak yem tüketen ineklere göre %17 daha fazla salya üretmektedir (Albright, 1993).

Kuru madde alımı (DMI) ve hava koşulları

Ortam sıcaklığı ineklerin kuru madde alım miktarını etkilemektedir. Sağılan ineklerin kuru madde alımı 5-20°C dışında kalan sıcaklıklardan etkilenmektedir. 20°C'nin üzerindeki sıcaklıklarda, sıcaklık stresinden dolayı ineklerin kuru madde alımı azalmaktadır.

Hayvanlara göre farklılık göstersede, genel olarak süt sığırları için ideal ortam sıcaklığı 5-20°C arasındadır. Bu aralık dışındaki sıcaklıklarda, kuru madde alım miktarı ve metabolik aktivite değişim gösterir. İnekler, ısı izolasyonunu, temel metabolik yoğunluğu, kuru madde alımını, geviş getirme faaliyetini, işkembe hareketliliğini ve yemlerin sindirim sisteminden geçiş oranını artırarak kronik soğuk stresine uyum sağlarlar (Young, 1983). Ancak, aşırı soğuklarda, kuru madde alımı metabolizma ile aynı oranda artış göstermediğinden, negatif enerji dengesi nedeniyle hayvanlar sahip oldukları enerjiyi üretimden çok ısı sağlamak için kullanmaktadırlar. Ortam sıcaklığı süt sığırları için ideal sıcaklığın üzerine çıktığında, kuru madde alımının azalmasıyla süt verimi düşer. Sığırların su tüketimi ortam sıcaklığı 35°C'ye kadar yükselirken artmakta, bundan sonraki sıcaklık artışlarında hareketsizlik ve düşük kuru madde alımı nedeniyle düşmektedir.

Besleme yöntemlerinin etkileri

Tüm besleme yöntemleri ineklerin ihtiyaç duyduğu besinleri en doğru şekilde sağlamaya yönelik olarak uygulanmaktadır. Besleme, tüm yem içeriklerinin belirlenen miktarlarda karıştırılarak hayvanlara verilmesi ile uygulanan TMR (Total Mixed Ration - Toplam Karışık Rasyon) yöntemiyle veya her bir yemin ayrı ayrı verilmesi yöntemiyle gerçekleştirilebilir.

TMR yöntemi le yapılan beslemede, daha dengeli işkembe fermentasyonu ve besinlerin daha verimli kullanımı sağlanmaktadır.

Besleme sıklığının etkileri

İneklerin besleme sıklığının artırılması süt verimini artırır ve sağlık sorunlarını azaltır. Günde 1-2 kez yapılan yemleme sayısı 4'e çıkarıldığında, sığırın günlük ortalama ağırlık kazancını (ADG) %16, yemlerin verimli kullanımını %19 artırmaktadır (Gibson, 1981). Bu durum, özellikle konsantre yem oranı yüksek rasyonlarla beslenen sığırlar için çok büyük fayda sağlamaktadır. Laktasyondaki süt inekleri üzerinde yapılan 35 deneyde; günde 4 kez yemleme yapıldığında, 1-2 kez yapılan yemlemeye göre süt verimi %2,7 ve süt yağ oranı %7,3 artmaktadır (Gibson, 1984). Artırılan yemleme sıklığı, ineklerde daha istikrarlı ve tutarlı işkembe fermentasyonu sağlamaktadır.

Yeme erişimin etkileri

Günde 25 litre ortalama süt verimine sahip ineklerde, yeme erişim 8 saat ile kısıtlandığında, yeme serbest olarak erişimi olan ineklere göre, süt veriminde %5-7 oranında azalma görülmektedir (Martinsson 1992 ve Martinsson ve Burstedt, 1990).

İneklerin yeme istediği zaman ulaşabildiği sistemlerde, süt verimi artmaktadır.