İşletmedeki hayvanların kaba ve kesif yem ihtiyaçlarını karşılamak için tarım arazilerinde yetiştirilen bitkilere yem bitkileri adı verilir.
Bir süt sığırcılığı işletmesinde, işletmenin büyüklüğü, yönetim tarzı ve arazi varlığına bağlı olarak, giderlerin %60'tan fazlasını yem giderleri oluşturur. Dolayısıyla işletme karlılığı besleme masrafları ile doğrudan ilişkilidir. Besleme için yapılan harcama azaldıkça, ürün fiyatları da aynı hızda azalmıyorsa, gelirin artması beklenir.
Süt sığırı yetiştiriciliğinde kullanılan yemler, kaba yem ve kesif yem olmak üzere iki temel grupta toplanır. Fabrika yemi, arpa, mısır, ayçiçeği tohumu küspesi gibi, birim hacimde daha fazla besin maddesi bulunduranlar kesif yem olarak adlandırılır. Buna karşılık yonca otu, mısır silajı, fiğ otu, çayır otu, arpa samanı gibi, birim hacimde daha az besin maddesi taşıyanlar da kaba yem olarak tanımlanır. Süt sığırlarının işkembe sağlığı için, kaba yem tüketmeleri bir zorunluluktur. Öyle ki bir ineğin günlük kuru madde tüketiminin hiç olmazsa %40’ının kaba yemlerden sağlanması önerilir.
İşletmelerin nitelikli kaba yem üretmeleri; besleme masraflarının düşürülmesine, hayvanlardan daha fazla verim elde edilmesine, işletme bütçesinin yem fiyatlarındaki olağanüstü dalgalanmalardan etkilenmemesine ve bazı durumlarda da yem bitkisi satarak işletmenin gelirinin daha da artmasına imkan verecektir.
Türkiye'de yaygın olarak kullanılan kaba yem kaynakları, tahıl sapları, mısır silajı, yonca kuru otudur. Son birkaç yıl içerisinde kaba yem fiyatlarının önemli ölçüde artığı dönemler olmuş, hatta ülke saman ithal etmek zorunda kalmıştır. Üreticilerimizin bu tip olumsuzluklardan zarar görmemek için yapabilecekleri işlerden ilki, arazilerinin bir bölümünü kaba yem üretimine ayırmak ve bilinçli bir üretim gerçekleştirmektir. Yalnız yetiştiriciliği yapılacak yem bitkilerinin seçiminde, arazi yapısı, toprağın besin maddesi içeriği, sulama durumu vb temel özellikler dikkate alınmalıdır. Bu broşürde bir kısmı geleneksel ve yaygın olan kaba yem kaynakları ile alternatif olarak değerlendirilebilecek bazı bitkilerin üretim ve değerlendirilmesi ile ilgili bilgiler verilmiştir.
Yem bitkilerinin önemi
Yem bitkileri, hayvan beslemede, toprağın korunmasında ve verimliliğinin artırılmasında, ekim nöbetinde (değişimli ekim) ve yeşil gübre olarak çok önemli bir yer tutmaktadır.
Yem bitkilerinin nöbet bitkisi yani dönüşümlü olarak kullanılması; toprakta erozyonunun önlenmesine, tarladaki zararlıların azalmasına, tarladaki önceki ürünlerin farklı nedenlerden dolayı gördüğü zararların telafi edilmesine, baklagiller ekildiğinde toprakta azot miktarının artırılmasına, baklagil ve buğdaygiller ekildiğinde toprağın organik yapısının gelişmesine, toprağın farklı katmanlarından faydalanılmasına katkı sağlamaktadır.
Yem bitkilerinin sınıflandırılması
Yem bitkileri; buğdaygiller, baklagiller ve diğer familyalar olmak üzere botanik özelliklerine göre, serin mevsim ve sıcak mevsim bitkileri olmak üzere iklim taleplerine göre, tek yıllık, 2 yıllık ve çok yıllık olmak üzere yaşam sürelerine göre, yeşil, kuru ot, tane, yeşil gübre, silaj, yumru olmak üzere kullanım biçimlerine göre sınıflandırılabilir.
En yaygın baklagil yem bitkileri olan yonca, korunga, fiğ serin iklim bitkileri grubunda, fiğ ve sudan otu tek yıllık, yonca ve korunga çok yıllık yem bitkileri grubunda, mısır, sudan otu, fiğ ve tahıl karışımları yeşil yem bitkileri grubunda, yem bezelyesi ve fiğ tane yem bitkileri grubunda, fiğ, yem bezelyesi ve sudan otu yeşil gübre olarak da kullanılan bitkiler grubunda, mısır ve sorgum silaj bitkileri grubunda yer almaktadır.
Yem bitkilerinin ekimi
Bazı yem bitkileri ekim alanlarında ana ürün olarak yetiştirilebileceği gibi, ara ürün olarak ta ekimi yapılabilir.
Sertifikalı tohumluk kullanılmalıdır. Tohumlar temiz olmalı, çimlenme gücü yüksek olmalıdır.
Küçük tohumlu yem bitkilerinin ekileceğinde, tohum yatağının toprağı iyice ufalanmış ve bastırılmış olmalıdır.