Gazal boynuzu çok yıllık bir baklagil yem bitkisi olup anavatanı Akdeniz Bölgesidir. Yaklaşık 100 kadar türü bulunmaktadır. Bu bitkinin yetiştiriciliği ülkemizde son yıllara kadar pek yapılmamaktaydı. Gazal boynuzu, baklagil yem bitkileri içerisinde tuzluluğa en fazla dayanan bitkilerden birisidir. Gazal boynuzu otunun besleme değeri yüksektir. Günümüzde çoğunlukla hayvan otlatma amacıyla saf veya karışımlar halinde ekimi yapılmaktadır.
Gazal boynuzu bitkisinin başlıca bitkisel özellikleri şunlardır:
Gazal boynuzu kazık kök sistemine sahiptir. Fakat kökleri yonca kadar derine inmez. Köklerde toprağın 0–30 cm'lik derinliğinde fazla miktarda dallanma görülür. Kök tacının altındaki kısmın yeni kök ve sürgün oluşturma özelliği nedeni ile aşırı soğuk ve kurak şartlarda bitki hayatta kalabilmektedir.
Gazal boynuzu bitkisi, bir taçtan yükselen ve birçok iyi dallanmış gövdeye sahiptir. Bir taçtan çıkan gövde sayısı 100 adet olabilmektedir. Gazal boynuzu yaklaşık 60–90 cm boyundadır. Gövde yapısı yoncaya göre daha ince ve yumuşaktır.
Gazal boynuzu bileşik yapraklara sahiptir. Bu yapraklar gövde üzerinde almaşıklı şekilde dizilmişlerdir. Toplam beş adet yaprakçık bulunmaktadır. Bu yaprakçıkların üç tanesi yaprak sapının ucunda, diğer iki tanesi tabanda bulunmaktadır. Tabandaki yaprakçıklar diğerlerinden daha küçüktür. Karanlıkta yaprakçıklar yaprak sapının üzerine doğru kapanır. Hasat edilip kurutulan bitkinin yaprakçıkları kıvrılıp kapandığından, çok fazla yaprak kaybı olmuş gibi bir görüntü ortaya çıkar.
Gazal boynuzu yaprak ve çiçek ekseni
Gazal boynuzu bitkisinde 4–8 çiçek bir eksen sonunda birleşerek tipik bir şemsiye şeklinde çiçek topluluğu oluşturur. Çiçekler sarı tonlarda olup üzerinde açık portakal veya kırmızı çizgiler bulunur. Genellikle yabancı döllenme görülür. Kendine döllenme olsa bile kendine uyuşmazlık nedeniyle tohum bağlama sınırlıdır.
Gazal boynuzu çiçek ve tohumları
Gazal boynuzu uzun, silindir şeklinde meyvelere sahiptir. Meyveler yaklaşık 2,5–4 cm uzunluğundadır. Gazal boynuzu bitkisinin 5–6 meyvesi çiçek sapının ucunda birleşerek kuş ayağını andıran bir görüntü meydana getirir. Bu durum bitkinin tipik özelliklerinden biridir. Meyveler olgunlaşınca kahverengi veya kırmızı renk almaktadır. Meyve içerisinde yaklaşık 10–15 adet tohum bulunur. Meyveler tozlaşmadan 25–30 gün sonra olgunlaşır. Olgunlaşan meyveler her iki tarafından da açılarak tohumlarını döker ve yay şeklinde kıvrılır.
Gazal boynuzu meyvesi
Gazal boynuzu çok küçük tohumlara sahiptir. Tohum bin dane ağırlığı 1–1,3 gram arasında değişmektedir. Tohum rengi zeytin yeşilinden siyaha kadar değişir. Tohum kabukları üzerinde siyah noktalar bulunur.
Gazal boynuzu bitkisi geniş bir adaptasyon kabiliyetine sahiptir. Kurak ve soğuk iklim şartlarına karşı toleranslıdır. Fakat en iyi gelişimini nemli ve ılıman iklimlerde yapmaktadır.
Gazal boynuzu toprak istekleri bakımından seçici değildir. Yeterli miktarda kireç içeren, drenajı zayıf, düşük verimli ve asit karakterli topraklarda bile rahatlıkla yetişmektedir. Fakat verimli topraklar, gelişmesini olumlu yönde teşvik etmektedir. Tuzlu yapıdaki topraklara dayanıklıdır.
Toprak hazırlığı ve ekim
Gazal boynuzu ekimi iklim şartlarına bağlı olarak değişmektedir. Kış mevsiminin sert geçtiği bölgelerde ekim ilkbaharda erken yapılmalıdır. Kış mevsiminin daha ılıman geçtiği diğer bölgelerde ise sonbaharda yapılmalıdır. Ekim öncesi iyi bir toprak hazırlığı yapılmalıdır. Ekim ilkbaharda yapılacaksa sonbaharda fazla derin olmayan normal bir toprak işlemesi yapılmalı, ilkbaharda tohum yatağı olarak toprağın birkaç cm'lik üst yüzeyi ufalanmalıdır. Gazal boynuzunun toprak hazırlığında tohum yatağının iyi hazırlanmış olmasına ve gazal boynuzunun ilk gelişme dönemlerinde sorun olan yabancı otlardan temizlenmiş olmasına dikkat edilmelidir.
Ekim öncesi gazal boynuzu bitkisine aşılama işlemi yapılmalıdır. Ekim alanında daha önce gazal boynuzu yetiştirilmişse aşılama yapmaya gerek yoktur. Eğer gazal boynuzu ekimi ekim yapılmamışsa mutlaka aşılama yapılmalıdır. Çünkü gazal boynuzu köklerinde nodozite oluşturan bakteri kültürü özel bir gruptur ve diğer baklagil yem bitkilerinin bakterileri gazal boynuzunda etkisizdir.
Gazal boynuzu bitkisinin ekimi serpme olarak veya özel olarak geliştirilmiş ekim makineleri ile yapılabilir. Sadece gazal boynuzu ekilecekse dekara 500–700 gram tohum atılması yeterli olmaktadır. Karışık ekim yapılacaksa dekara 500–600 gram tohum atılmalıdır. Mibzerle ekim yapılacaksa ekim derinliği 1–1,5 cm olarak ayarlanmalıdır. Yine mibzerle ekimde, sıra aralığı mesafe 20–40 cm olarak ayarlanmalıdır.
Bakım
Gazal boynuzu bitkisine uygulanacak başlıca bakım işlemleri sulama, gübreleme, hastalık, zararlılar ve yabancı otlarla mücadeledir.
Sulama: Gazal boynuzu sulaması imkânlar ölçüsünde yağmurlama sulama yöntemi ile yapılmalıdır. Eğer böyle bir imkân yoksa salma sulama yöntemi ile sulanmalıdır. Gazal boynuzu gelişme süresi boyunca yılda en az 3–4 defa sulanmalıdır. Biçimden 4–5 gün önce bir kere, biçimden iki hafta sonra başlayarak 10'ar gün arayla her biçimde en az iki defa sulama yapılmalıdır.
Gübreleme: Gazal boynuzu bitkisinde gübrelemeye toprak analizleri sonucunda karar verilmelidir. Ağır yapılı topraklarda dekara en az 2 ton iyi yanmış çiftlik gübresi uygulanmalıdır. Çiftlik gübresi uygulanmış bir tarlaya azotlu gübre uygulanmasına gerek yoktur. Aksi durumda ilk tesis gübresi olarak 3–4 kg saf azot (15–20 kg/da amonyum sülfat gübresi) verilmelidir. Yine tesis gübrelemesinde 6–8 kg saf fosfor (15–20 kg/da triple süper fosfat) verilmelidir. Daha sonraki yıllarda dekara 15–20 kg saf fosfor (37,5–50 kg/da triple süper fosfat) gübresi uygulanmalıdır. Azotlu gübre uygulamasına bitki köklerindeki nodül oluşumu dikkate alınarak karar verilmelidir.
Hastalık ve zararlılarla mücadele: Gazal boynuzu bitkisinde kök ve yaprak hastalıkları önemli oranda ekonomik zararlara neden olabilirler. Bitkinin kök bölgesinde kök çürüklüğüne neden olan hastalık etmenleri fusarium türleri, verticillum türleri, macrophomina phaseoli ve mycoleptodiscus terrestris isimli funguslardır. Gazal boynuzunda bütün aksamlarda rhizoctania solani ve sclerotinia trifoliorum isimli hastalık etmenleri ; gövde ve yapraklarda ise stemphylium loti, phomopsis loti ve fusarium roseum hastalıkları zarara neden olurlar. Gazal boynuzu bitkisinde zarar meydana getiren başlıca böcekler, köpüklü ağustosböceği (philaenus spumarius), yonca tohum kapsidi (adelphocoris lineolatus), yaprak piresi (empoasca fabae) ve baklagil arıcığı (bruchophagus gibbus) isimli böceklerdir.
Yabancı otlarla mücadele: Gazal boynuzu bitkisinin ekildiği sene yabancı otlarla rekabeti düşüktür. Bu sebeple tarladaki yabancı otlarla mücadeleye toprak hazırlığı sırasında başlanmalıdır. Bu amaçla önce tohum yatağında yabancı otların çimlenmesi sağlanır. Daha sonra yüzlek bir sürüm yapılarak veya ekim öncesi yabancı ot ilaçları kullanılarak yabancı otların öldürülmesi sağlanır. Yabancı otlarla mücadelede diğer bir yöntemde koruyucu bitki kullanımıdır. Bu yöntemde ilk yıl yavaş gelişime sahip gazal boynuzu fidelerinin bu açığı hızlı gelişen koruyucu bitki ile kapatılır. Böylece daha sonraki yıllarda gazal boynuzuna zarar verecek yabancı otların istilası önlenmiş olur. Koruyucu bitki olarak yabancı otlarla rekabet gücü daha yüksek olan buğdaygil yem bitkileri kullanılabilir.
Hasat ve Muhafaza
Gazal boynuzu bitkisi ot elde etmek amacıyla yapılıyorsa biçim bitkide çiçeklenme başladıktan sonra yapılmalıdır.
Biçim çayır biçme makineleri ile yapılmalıdır. Biçilen otlar tarlada bir gün soldurulduktan sonra, akrobat tırmıklar yardımı ile çevrilip namlu haline getirilmelidir. Tarlada kurutulan otlar daha sonra balya makineleri ile balya haline getirilerek muhafaza edilecekleri depolara taşınmalı ve düzenli bir şeklide istif edilmelidir. Gazal boynuzu bitkisinden dekara alınacak kuru ot miktarı ekimde kullanılan çeşit, çevre koşullan ve uygulanan bakım işlemlerine bağlı olarak 400–1000 kg arasında değişmektedir. Kuru ot amacı dışında biçilen otlar silaj yapımında da kullanılabilmektedir. Uygun şartlar altında gazal boynuzu yılda 2–3 defa biçilebilmektedir.
Depo şartları diğer baklagil yem bitkilerine benzer şekilde olmalıdır. Ayrıca depolarda yangınlara karşı gerekli güvenlik tedbirleri alınmalıdır.