Üçgül bitkisi dünyada ılık ve nemli ikim şartlarına uyum sağlamıştır. Üçgül türlerinin bazıları tek yıllık, bazıları ise çok yıllıktır ve yaklaşık 300 kadar türü bulunmaktadır. Üçgüllerin gen merkezinin Anadolu ve Güney-Doğu Avrupa olduğu tahmin edilmektedir.
Üçgüller hayvanların kaba yem ihtiyacının karşılanmasında, çayır mera bitkisi olarak, çevre ve peyzaj düzenlemelerinde ve yeşil sahaların yapımında çim türleri ile karışımlar halinde kullanılmaktadır. Üçgüller mera tesislerinde yeşil ot kompozisyonunu ve besin değerini artırmakta ve meraların otlatma kalitesini yükseltmektedir. Üçgüller, yem bitkileri tarımı içersinde önemli bir yere sahip olup özellikle ülkemizde yeterli yağış alan bölgelerde sorunsuz bir şekilde yetiştirilebilmektedir.
Başlıca üçgül türleri şunlardır:
Çayır, Ak ve Anadolu türleri
Melez, Çilek, ve Kafkas türleri
Kırmızı, İskenderiye ve Yeraltı türleri
Bu üçgül türlerinden çayır üçgülü, ak üçgül, melez üçgül, çilek üçgülü ve Kafkas üçgülü çok yıllık, Anadolu üçgülü, kırmızı üçgül, İskenderiye üçgülü ve yeraltı üçgülü tek yıllık üçgül türleridir. Üçgül türleri içerisinde ülkemizde yaygın olarak çayır üçgülü ve ak üçgül yetiştirilmektedir.
Üçgül türleri genellikle çok yıllık bitkilerdir. Ülkemizde en çok yetiştirilen üçgül türlerinin başlıca bitkisel özellikleri şunlardır:
Çayır üçgülü, kazık kök sistemine sahip bir türdür. Çayır üçgülünün kökü ilk yılında toprağın derin tabakalarına inme özelliğine sahiptir. İkinci gelişme yılında iki metre veya daha derinlere inebilmektedir. Çayır üçgülü çok sayıda ve dallanmış yan köklerle desteklenmektedir. Ak üçgül, kazık kök sistemine sahiptir. Kazık kök, yan kökler bakımından zengindir ve toprağın derin tabakalarına inmemekte, üst katlarında kalmaktadır.
Çayır üçgülünde sap uzunluğu 20-120 cm arasında değişmektedir. Bu türede saplar, yan dalsız ve küçük yan sürgünlere sahiptir. Ak üçgül türünde sap sürünücü tiptedir. Sap uzunluğu 5-30 cm arasında değişmektedir. Ak üçgülde sap, boğumlardan köklenen ve sürgünler oluşturan stolonlar meydana getirebilmektedir. Sapın sadece uç kısmı dik gelişme göstermektedir.
Çayır üçgülü türünde yaprak, aynı noktadan çıkmış üç adet yaprakçıktan meydana gelir. Üst kısımda bulunan yapraklar çok kısa, dip kısımda bulunan yaprakla ise 15-20 cm uzunluğunda saplara sahiptir. Ak üçgülde yapraklar toprak üzerinde yatan stolonlardan dik olarak yükselmektedir. Yaprak sapları genellikle sapları 30 cm uzunluğundadır. Yaprakçıklar bir bütün halinde olup yaprak sapına aynı noktadan birleşirler. Yaprak uzunluğu 2-3 cm'dir. Yaprakçıklar aynı noktadan çıkmış olup ters yumurta şeklindedir.
Çayır ve Ak üçgül yaprakları
Çayır üçgülünün çiçekleri kömeç halindedir (çiçeğin bir sapın tepesinde, yan yana sıkışık ve çok sayıda sapsız çiçekten olma durumu) ve dalların uç kısımlarında yer alır. Çiçekler sapsız ve braktesizdir (çiçek sapı veya çiçek durumu sapı tabanında bulunan yaprakçık). Çayır üçgülünde çiçekler mor-kırmızı renklerdedir. Ak üçgülün çiçekleri de kömeç halindedir. Kömeçlerde genelde 40-100 adet arasında çiçek bulunur. Çiçek sapları brakteler kadar uzundur. Çayır üçgülünde çiçekler beyaz-sarı renklerdedir.
Çayır ve Ak üçgül çiçekleri
Çayır üçgülünün meyveleri bakla şeklindedir. Ak üçgülün meyveleri bakla şeklindedir. Baklalar 3,5-5 mm uzunluğundadır.
Çayır ve Ak üçgül meyveleri
Çayır üçgülünde meyve içerisinde tek tohum bulunmaktadır ve yumurta şeklindedir. Çayır üçgülü tohumlarının bin dane ağırlığı 1,5-2 gram gelmektedir. Ak üçgülde ise her bakla içerisinde 2-4 adet tohum bulunur.
Çayır üçgül bitkisi iklim istekleri bakımından hassastır. Genellikle nemli ve serin iklime sahip bölgelerde daha iyi gelişmektedir. Gelişme dönemindeki yüksek sıcaklıklar çayır üçgülünde verim düşüklüğüne neden olur. Su isteği fazla olduğundan kurak ve sıcak geçen yaz dönemlerinde su verilmezse iyi verim alınmaz. İlkbahar donları çayır üçgülü için tehlikelidir. Çayır üçgülü deniz seviyesinden 3000 metreye kadar olan alanlarda yetiştirilebilir. Gölgeye toleransı yüksektir.
Ak üçgül serin ve nemli iklime sahip bölgelerde daha iyi gelişmektedir. Ak üçgülün kökleri derine inmediği için kuraklığa fazla dayanıklı değildir. Bu nedenle sıcak ve kurak bölgeler ile bitki rekabetinin fazla olduğu taban arazilerde yetişememektedir. Soğuklara dayanıklı bir üçgül türüdür. Ak üçgül yeterli sulama imkanına sahip ve düzenli yağış alan bölgelerde rahatlıkla yetiştirilebilmektedir. Gölgeye fazla dayanıklı bir tür değildir.
Çayır üçgülü su tutma kapasitesi yüksek, drenajı iyi ve verimli topraklarda daha iyi gelişmektedir. Kumlu ve hafif yapılı topraklardan pek hoşlanmaz. Tınlı, siltli-tınlı ve orta derecede ağır yapılı topraklarda daha iyi gelişmektedir. Çayır üçgülü 6-6,5 pH değerleri arasındaki toprakları tercih eder.
Ak üçgül türü killi ve siltli-tınlı yapıdaki topraklarda iyi gelişmektedir. Fakat organik maddece zengin kumlu topraklarda da yetiştirilebilir. Ak üçgül 6-7 pH değerleri arasındaki toprakları tercih etmektedir. Ak üçgül tuzluluğa ve yüksek alkaliliğe toleranslı değildir.
Toprak hazırlığı ve ekim
Tarla sonbaharda üçgüllerin ekimi sırasında derin sürülmeli, tarladaki yabancı otlar ve anız artıkları toprağa gömülmelidir. Bu işlemin ardından ikileme yapılarak tırmık ve tapan çekilerek iyi bir tohum yatağı hazırlanmalıdır.
Ekime hazır hale getirilmiş tarla toprağı iyice ufalanmış, düzeltilmiş ve bastırılmış olmalıdır. Bu işlemler sırasında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta toprak nemini muhafaza edecek şekilde işleme yapılmasıdır.
Çayır üçgülü ekimi kışı sert geçen bölgelerde ilkbaharda, ılıman iklime sahip bölgelerde ise sonbahardaki yağışlardan hemen sonra yapılmalıdır. Fakat olumsuz iklim şartlarına karşı ilkbahar ekimi tercih edilmedir. Kullanılacak tohum miktarı, ekim yöntemine göre değişmektedir. Ekim makineleri ile sıraya ekim yapılacaksa dekara 1,5-2 kg tohum, serpme ekim yapılacak ise dekara 2,5 kg tohum kullanılmalıdır. Çayır üçgülünde ekim derinliği 1-2 cm olmalıdır. Mibzerle ekimde sıra araları 20-30 cm olarak ayarlanmalıdır.
Kullanılacak tohum sertifikalı olmalı, küsküt içermemeli safiyeti % 95'in, çimlenme gücü ise % 85'in üzerinde olmalıdır. Çayır üçgülü diğer yem bitkileri ile birlikte karışık ekilecekse dekara 1 kg tohum atılmalıdır.
Ak üçgül genellikle buğdaygillerle birlikte karışık olarak ekilir. Yalnız ekilecekse dekara 0,4-0,6 kg tohum kullanılmalıdır. Serpme ekim yöntemi uygulanacaksa kullanılacak tohum miktarı artırılmalıdır. Karışık ekimde dekara 0,2-0,4 ak üçgül tohumu ve 8-10 kg buğday veya arpa tohumu kullanılmalıdır. Mibzerle ekimlerde sıra aralığı 20-30 cm olmalıdır. Ak üçgül ekiminde ekim derinliği 1,3 cm olmalıdır. Ekim öncesi ve ekim sonrası toprak uygun bir merdane ile bastırılmalıdır. Ak üçgülde ekim öncesi aşılama yapılmalıdır. Aşılama için bir dekarlık alana 25 gram pit kültürü ( bir çeşit topraklı bakteri karışımı) yeterli olmaktadır.
Bakım
Üçgüllere uygulanacak başlıca bakım işleri sulama, gübreleme, hastalık, zararlı ve yabancı otlarla mücadeledir.
Sulama: Üçgüller yağışı yetersiz olan bölgelerde sulama imkanı olan arazilere ekilmelidir. Sulama yöntemi imkanlara göre değişmektedir. Yağmurlama sulama veya salma sulama yöntemleri uygulanabilir. Çayır üçgülünde çıkış sonrası yeterli miktarda yağış olmaması durumunda imkan varsa yağmurlama sulama, imkan yoksa salma sulama yapılmalıdır. Salma sulamada bitkilerin yatmamasına dikkat edilmelidir. Çayır üçgülü biçimden 4-5 gün önce bir defa sulanmalı, biçimden iki hafta sonra başlamak suretiyle onar gün arayla her biçimde en az 2 sulama yapılmalıdır. Ak üçgülün sulaması da çayır üçgülünde de olduğu gibidir. Ak üçgülde biçimden 4-5 gün önce bir defa sulanmalı, biçimden iki hafta sonra başlamak suretiyle onar gün arayla her biçimde en az 2 sulama yapılmalıdır.
Gübreleme: Üçgül gübrelemesinde toprak analizi yapılarak gübreleme yapılmalıdır. Çayır üçgülü gübrelemesinde, ilk tesis gübresi dekara 3-4 kg saf azot verilmelidir. Bu miktar 15-20 kg/da amonyum sülfat gübresi ile karşılanabilir. İlk tesis gübrelemesinde toprağa çiftlik gübresi verilmişse azotlu gübrelemeye gerek yoktur. Tesis gübresi olarak dekara 8-10 kg fosforlu gübre (20-25 kg/da triple süper fosfat) verilmelidir. Daha sonraki yıllarda azotlu gübre uygulamasına gerek yoktur. Fosforlu gübre olarak dekara 12-15 kg saf fosfor (30-40 kg/da triple süper fosfat) verilmelidir. Ak üçgül gübrelemesinde, ilk tesis gübresi dekara 3-4 kg saf azot (15-20 kg/da amonyum sülfat) verilmelidir. Tesis gübresi olarak dekara 6-8 kg fosforlu gübre (15-20 kg/da triple süper fosfat) verilmelidir. Daha sonraki yıllarda fosforlu gübre olarak dekara 12 kg saf fosfor (30 kg/da triple süper fosfat) verilmelidir.
Hastalıklarla mücadele: Üçgül bitkileri nemli bölgelerde ve sulu şartlarda yetiştirildiği için çok sayıda hastalık görülmektedir. En önemli üçgül hastalıkları üçgül pası, yanma, mildiyö, damar mozaik hastalığı, damar nekrozu ve yaprak kıvrılmasıdır. Bu hastalıklara karşı kültürel mücadele ve kimyasal mücadele yöntemlerinin uygulanması gereklidir.
Zararlılarla mücadele: Ülkemizde yetiştirilen üçgül türlerinde görülen en önemli zararlılar tohum böcekleri ve sak soğan nematodu adı verilen bir zararlıdır. Bu zararlılara karşı zamanında ve en uygun ilaçlar kullanılarak kimyasal mücadele yapılması gereklidir.
Üçgül türlerinde zarar yapan başlıca yabacı otlar kuzu kulağı, sinir otu, sığır dili ve canavar otudur. Bu yabancı otlardan canavar otu parazit bir bitkidir ve önemli derecede zarar meydana getirir. Canavar otuna karşı kültürel ve kimyasal mücadele yöntemleri uygulanmalıdır. Kültürel mücadele yöntemi olarak yabancı ot oranı fazla ise tarlaya bir yıl önce sık hububat ekimi yapılmalı ve ekim öncesi tarlaya kazayağı veya diskaro çekilmelidir. Kimyasal mücadele ise yabancı otun cinsine göre ekim önce selektif veya total ekili yabancı ot ilaçları ile ilaçlama yapılmalıdır.
Hasat ve Muhafaza
Üçgül hasadı hem tohum amaçlı hem de ot amaçlı yapılmaktadır.
Üçgül hasadı tohum için yapılıyorsa, kömeçteki çiçeklerin çoğunluğunun kahverengiye dönmesi beklenir. Bu dönemde çiçekler elle ovulmak suretiyle tohumlar açığa çıkar. Elde edilen tohumlar sert yapıda ve mor renktedir. Üçgüllerde tohum verimi üçgülün türü ve üretimde tozlanma amacıyla arı kullanılmasına bağlı olarak sulu ve susuz şartlar göz önünde tutulduğunda 10-100 kg/da arasında değişmektedir.
Üçgülde yeşil ot amacıyla yapılacak hasatta türlere göre değişmekle beraber % 30-65 arasında çiçeklenme olduğunda yapılmalıdır. Bu dönemde yapılacak biçimde elde edilecek otta yüksek oranda protein bulunmaktadır. Bu dönemde yapılan biçim, hem daha sonraki gelişmeye zarar vermemekte hem de en fazla ürün alınmasını sağlamaktadır. Ancak gelişme ilerledikçe bir taraftan protein oranı düşmekte, bir taraftan da yaprak dökülmesi ve olgunlaşma artmaktadır. Üçgüllerin biçilen kısımlarının büyük bir kısmını yapraklar ve çiçek oluşturur. Odunlaşmış kaba gövde yapısı olmadığı için otunun besleme değeri çok yüksektir. Bu nedenlerden dolayı yeşil ot olarak biçilmesi tercih edilmektedir.
Üçgül biçimi çayır biçme makineleri ile yapılmaktadır. Çayır üçgülünde biçim yüksekliği ilk iki biçim için 7,5-10 cm, son biçimde ise 15 cm olmalıdır. Ak üçgülde ise ilk iki biçimde 3-5 cm, son biçimde ise 10 cm olmalıdır. Biçim sonrası elde edilen otun bir kısmı yeşil yem olarak değerlendirilirken bir kısmı da kurutularak hayvanlara verilmektedir.
Hasat edilen üçgüller 1-2 gün tarlada kurumaya bırakılır. Kurutma iyi yapılmazsa çürümeler meydana gelir. Bu amaçla kurutma esnasında akrobat tırmıklarla ot birkaç defa çevrilmelidir. Bu çevirme işlemi üçgül yaprakların kırılıp dökülmesini önlemek amacıyla sabah erken saatlerde yapılmalıdır. Biçilen üçgüller %20-25 oranında soldurulmalıdır. Soldurulan üçgül otu balya haline getirilir. Sulu şartlarda yetiştirilen çayır üçgülünden yılda 1200-1600 kg/da, ak üçgülden 500-600 kg/da kuru ot elde edilir.
Balya haline getirilen otlar depolarda muhafaza edilmelidir. Depolama şartları yonca ile aynıdır. Balyalar depolanırken dış faktörlerden mümkün olduğunca korunmalıdır. Açıkta depolanan otların güneş, yağmur ve rüzgardan zarar görmesini önlemek amacıyla üzeri kapatılmalıdır. Aksi takdirde çürüme ve besin kaybı meydana gelir.